GEŞMİŞ Mİ ACABA?

Geçmişimizi değiştiremeyiz ama daha az etkilenmek elimizde. İçimizde bir yerlerde etkisini hissetsek de bazı şeyleri de içimizde bitirmemiz gerekli. Mesela unutmadan affetmek de bir erdemdir.

Kimse hiçbir şeyi unutmaz ama en azından takılı da kalmamak gerekli. Suyun kayayı aşındırması gibi yıllar içinde duygularımızı aşındıracaktır unutmadığımız veya dert edindiğimiz her şey.

Bazen can çıkıyor da insanın içinin acısı çıkmıyor. Tuzlu suya yatıramayacağımıza göre kalbimizi en iyisi mi acının yerine başka bir şey koymak.

Mesela bu hissedilen kötü duygu hangi yönümüzü geliştirdi. Bizi daha hassas mı yaptı daha güçlü mü yaptı? Bununla kötü duyguyu yer değiştirebiliriz. Eminim ki bu bizi daha iyi hissettirecektir.

İnsanlar duygularını değiştiremez eğer davranışlarını değiştirmezlerse. İçinizden ne kadar tekrarlarsanız “Ben güçlendim.” Diye o kadar iyi hissederiz.

Diğer türlü pamuk ipliği ile de olsa geçmişimize bağlı yaşar ve bundan daha yüksek derecede etkileniriz.

Her şey bizim durum ve olaylar karşısında ne hissettiğimizle alakalıdır. Kendi elimizdedir her olaydan etkilenmemek ve etkisinin uzun sürmemesi.

Belki bir pişmanlıktır bu duygu ve nereye kadar pişman olabiliriz ki? Bir yerde bırakmak gereklidir, bu duyguyu ve bize etkisini. Sonuçta sonsuza kadar aynı duyguyu hissedemeyiz. Tek hatırlamamız gerek bize öğrettiği, çıkardığımız ders veya bir daha neyi yapmamak veya yapmak gerektiğidir.

İçimizi bu şekilde düzenlersek dışımıza da o yansıyacaktır. Duyguları yönetmek de bir beceridir. Aslından bir alanı düzenlemek gibidir içimizi ve duygularımızı düzenlemek. Acıları bir kenara kilitli odalara hapsetmemiz de mümkün, her an ortada olmasına izin vermemiz de.

Aklımızın karışmasına kendimiz izin veririz. Oysa aklımızda her şeyi yerli yerine koysak ve bazılarını en derinlerde bir yerlere gömmüş olsak kendimizi daha olumlu göreceğimiz kesin.

İçimizdeki kötü duygular her ne ise gitmesine ve bitmesine izin vermeliyiz. Bir kere dağılıp ömür boyu mutlu olabiliriz. İçimizdeki duyguyu yaşayıp bitirmediğimiz sürece de uzun süre onu bir yük olarak taşıyacağımız da bir gerçek ve bu çok yorucu olur.

Eğer geçmesine izin vermiyorsak da en önemli soru “Geçmiş mi acaba?” olur ki bunu da istemeyiz. Bir yerlerde hala kötü hissimiz varsa içimizde geçmemiş demektir.

O zaman da en iyi tedavi yöntemi olan telkin ve iyi hissettirme seanslarıdır. Yani davranışlarımızı değiştirmek ve olabildiğince iyi duygulara odaklanmak gerekir…

Hayatımızın ve duygularımızın kontrolünü elimize almamız gerekli.

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap