İnsanlar sosyal varlıklardır. Doğaları gereği de sosyalleşmek ihtiyaçlarındandır.
Sosyallik ilk aşamada yalnız kalmama dürtüsünden olsa da diğer erken de paylaşma ve haber alma isteğidir.
Sosyallik ruha da iyi gelen terapilerden biridir. İlk başta hayatınızı paylaşmak için de olsa birilerine ihtiyaç duyarsınız.
Herhangi bir paylaşımınız olmasa bile yanınızda birilerinin olduğunu bilmek huzur veren bir durumdur insana.
Bir şeylerle yalnız mücadele etmek yorar insanı. Yıpratıcıdır tek verilen kararlar.
Günlük ufak tefek şeyler için bile sosyallik arıyor olabiliriz. Yarın ne giysemden, önemli kararlara kadar sosyallik içinde halletmeye çalışırız.
Sadece ihtiyaç olduğundan değil bazen de toplumun kabul derecesini de ölçeriz. Hangi durumda benimseniriz hangi durumda dışlanırız, sorularına da cevaplar buluruz.
Bizi toplumla birleştiren şey de ortak değer ve duygulardır. O yüzden de her an iletişim halinde olmak gerek ki belirli kitlesel durumları kaçırmayalım.
Aslında fazla da abartıyor olabiliriz sosyallik işini. Bazen bir yardım kampanyası, bazen bir anket bile bize sosyal hissettirebilirken, çok da bağlanmamak gerek başkalarına.
Yine de abartılmadığı sürece zarar vermez insanlarla etkileşim halinde olmak.
Evet, etkileşimdir aslında bir yerde ihtiyaç duyduğumuz. Birbirine sirayet etmenin verdiği haz da olabilir, insanların gününü güzelleştiren.
Ne zaman ki sosyalleşmeler engele takılır o zaman huzursuz ve huysuz insanlar olarak ortada dolaşırız.
Başkaları olmadan da elbette yaşarız. Velakin sevincimiz, üzüntümüzü vb. duyguları paylaşmadan, başka açıdan da egomuzu tatmin etmeden zorlanırız.
Bizi dinleyen, bizim hallerimizi paylaşan insanlar olacak ki çevremizde yaşadığımızı anlayalım, daha anlamlı olsun hayatımız.
O yüzden hava su kadar olmasa da sosyalleşme ihtiyaç listesine başlarda girer.
Yazar ve Şair Betül FIRAT