Ne çok karmaşa yaşıyorsunuz içten içe. Bazı duygular da yiyip bitirir insanı. Aslında insanoğlunun tüm kargaşası da bu duygulardan değil midir?
Bastırılan duygular ve açığa çıkanlar belirler bizim mizacınızı biraz da. Kimini saklamak durumunda kalırız kimini de açığa vurmak. Aslında duruma göre de değişiklik gösterir bu ve içsel döngünüzün gereği olarak çıkar meydana.
Örneğin öfkeniz varsa ve belli etmiyorsanız başarılısınızdır. Öfke kontrolü önemlidir insan ilişkilerinde ve toplum içinde.
Duygusallık örneğin, yerine göre olmalıdır. Olmadık yerde patlayacak gözyaşları kimsenin işine gelmez.
Mutluluk ya da üzüntü sonsuza kadar gidebilecek duygular değildir, bir yerde vedalaşmanız gerekir ki normali de budur.
İçsel dünyamız ne kadar inişli çıkışlıysa bizde de o derece belli olur, sınırlarımızı çizerken. Etrafımıza duvar mı örüyoruz, dikenli tellerle mi çevreliyoruz veya köşelerimiz mi sivriliyor ve bunun tam tersi fazla mı darbeye açığız pamuklarla çevrili olup da; hep içimizdeki fırtınadan ya da meltemden kaynaklanıyor.
Buraya kadar normal duygusal ve döngüsel olanlardan bahsettik. Bazı duygular da vardır ki insanın kanına sinsice girip fark edilmeden ilerleyip zehirler insanı.
Mesela kıskançlık, ego ve güç zehirlenmesi adı üzerinde insanı duygusal zehirleyen ve kontrol altına alınmazsa ciddi zararlar verebilecek duygulardır.
Bir insanın seviyesine ulaşmak isteyip de ulaşamamak tamamıyla kendinizle alakalıdır. Ulaşmaya çalıştığınız insanın durumdan haberi bile yoktur muhtemelen. Durup herkesin kendisine yetişmesini de bekleyemez sanırım, dönen dünyada.
Ego da aynı şekilde zehirler kişiyi. Olanı abartmak insanlığın varlığından itibaren beri gelen bir şey olsa da tehlikelidir. Bir süre sonra kendinizi ve egonuzu sunacağınız kimse bırakmazsınız etrafınızda.
Güç zehirlenmesi de keza öyledir. Gücü eline geçirenin kendini kaybetmesi olarak adlandırılır ve bu fark ediliyorsa etrafınca siz artık bir zavallısınız demektir gözlerde.
Örnekleri çoğaltmak ve kanınıza aldığınız şeker kadar önemli olan duygusal zehirlenmenin de panzehri tabi ki mevcuttur.
Duyguları yönetebilmek önemlidir. Gerekliği yerde gerektiği dozda olmalı duygular ve dışavurumu.
Gereksiz yere duygusal zehirlenme yaşamayanlar, yani duygularını yapıcı olarak yönetebilenler kazanır.
Yazar ve Şair Betül FIRAT
