LAL

Lal olmuyor mu diliniz bazen sizin de. Anlatacak çok şeyiniz var ama kelimeler yetersiz kalıyor…

Bazen anlatsanız da anlayanınız olmayacak diye ziyan etmek istemiyorsunuzdur sözcükleri de nefesinizi.

Karabasanlar çökmüş gibi üzerinize, söylemek isteseniz de sesiniz çıkmayacakmış gibi olmuyor mu size de?

Elinizden gelen bir şey olmaz ya hani, diliniz de ne söylese tesir etmeyecek gibi gelir. Ne duyanınız olacak ne de anlayanınız olacak…

Bazen lal oluyor işte insanın dili. İçinizde atamadığınız nice duygu, düşünce ve cümleler uçuşurken bir türlü diliniz varmaz… öyle bir haldir ‘Lal’.

Sığamazsınız ne güne ne geceye de kendinizi, taşacak yer ararsınız. Kâğıt, kalem bile bir şey demez insana. Yazsanız silinecekmiş gibi gelir arkanızdan satırlar.

Ömür bir hengâmede gider siz bir hengâmede ama bir an durup dinlenmek istersiniz. Biraz müsaade etse de hayat döksem içimi diye beklersiniz. Bekleye bekleye ömür tükenmiş siz bir köşede kalmışsınızdır.

Bir yerden sonra o lal hali boğar sizi de denize de olsa anlatsam dersiniz.

“Lal oldu içim…” diye başlar şairin biri de. Anlatılmaz ki anlatsam yaşanmaz ki yaşasam, diye de devam eder belki.

Öyle bir haldir ki işte kendine dolanır kör düğüm olur insan. Hayat mı ağır gelir yoksa hava mı bilinmez. Bir nefeslik candır zaten, o da sıkmaya gelmez.

İçinizde tuta tuta gelmişsinizdir zaten bugüne…

Bir yerde bırakmalı artık olanı da biteni de olmayacağı da, geçeni de. Bırakmalı artık lal olmayı da, çözülmeli kalem.

Kalem her kelama yetişemez ama karalamalı da işte.

Lal olmak da kolay değildir ya hani. Ağır gelir insana. Ağırlaşır içi dışı.

Kimse de ilaç olamaz lal olana işte bir de. Bir yerde açılmalı artık kalbinin kapısı. Ne var ne yoksa kovmalı içinden. Yükünden kurtulmalı artık.

Yine de anlatamaz da insan, konuşamaz ya. Ne kadar isterse de çözülmez içinin düğümü.

İçim dışım sobe değil işte, içim dışım lal…

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap