Her konuda olduğu gibi metaverse konusunu da en son ben duymuş olabilirim. Dünya ile ilgili düşüncelerim giderek negatifleşmeye de başlamış olabilir.
Nedenine gelecek olursak da giderek sanallaşan bir dünyanın ne anlama geldiğini çözememiş olmamdan kaynaklanıyor.
Dünya değişiyor evet, yine de yapay bir dünya yaratma fikri kulağa hoş gelmiyor.
Kahvemi alıp yanımda da bir dostumla keyifli keyifli muhabbet etmek varken sanal bir kafede ama aslında evde oturmak çok cazip gelmedi.
Herkes benim gibi düşünmek zorunda değil tabi. Bundan zevk alanlar da olabilir. Oyun oynuyor olsak belki de heyecanlanabilirdim. Sanal bir dünyada gittiğim tiyatro beni ne kadar mutlu eder bilemedim.
Dünya bir pazar ve reklam yeri evet, bunun da seri bir şekilde yapılabileceği yer sanal dünya ya da sosyal medya olabilir. Ürün sahipleri de haklı şimdi… bir anda milyonların sizi görmesi varken neden belli bir kitleye bağlı kalasınız ki?
Acaba yakında biz de mi evlere tıkılıp da işlerimizi sanal iş yerlerinde yapmaya başlayacağız asıl merak ettiğim kısım da bu olabilir. Düşünsenize bir fabrikanız var, fabrikaya adım atmadan üretimi gerçekleştirip pazara sunuyorsunuz. Eee… tabi bunun için teknolojinin biraz daha gelişmesi gerekli.
Şimdilik eğlence ve alışveriş sektöründe olan “Sanal Gerçeklik” yeri olan “Metaverse” yakında hayatlarımıza ve yaşam tarzımıza sızar mı? Merakla bekliyoruz bu sorunun cevabını.
Bütün dünya kendini odaya kapatmış ve gerçeklikten bahsediyor olacaksa insanın aklına tek bir soru geliyor: “Neresi gerçeklik?”…
Bir düşünelim bakalım nasıl olurdu acaba böyle bir dünya. Dünyanın çok memnun olacağı kesin, biz ayakaltında dolaşamayıp da dünyayı kirletmediğimiz sürece.
Diğer yandan da güneş görmeden, temiz hava alamdan; karanlık odalarda yükse radyasyonla baş başa kalmanın cazip bir tarafı da gözükmüyor.
Yaşam kalitemizi ve ruhumuzu nasıl etkiler bu durum bilmiyorum ama gerçeklik kısmını hala göremedim. Sizlere de sorayım “Neresi gerçeklik ki?” bu durumun…
Yazar ve Şair Betül FIRAT