Hayatımızdan renkler alınsa, o melodiler silinse kulaklarımızdan ve anlamlı kelamlar yapılmasa artık nasıl olurduk?
İlkelliğe geri dönüş yaşanırdı sanırım. Sadece karnını doyurmak için çalışan ve ruhunu doyuramayan insanlardan nasıl medeniyet beklenir ki zaten.
Bir bebek bile ninni dinlediği zaman sakinleştiren hala sanatın etkisini konuşuyor olmak da abese iştigal.
İnsanların zevklere de ihtiyacı var, yaşıyorum diyebilmek için. Belki güzel bir cümle kurtarır gününüzü ve geleceğinizi.
Kim etkilenmez ki soğuk taşa bile şekil verilince insanın içinin ısınmasından. Kim karşı durabilir ki özümsenmiş hikayeleri izlemeye. Ya da kim burun kıvırabilir güzellikler içinden kaybolmaktan.
Sadece insan eli ile değil, doğanın oluşturduğu güzellikler de sanata dahildir. Bu güzellikleri her şekilde yansıtmak da sanattır.
İnsanları mutlu etmenin yoludur aslında, sanat. İçinizde bir yerlerde iyiliğin ve estetiğin yeşermesidir.
Bir aydınlanma noktası lazımsa o nokta kesinlikle sanattır. Ruhunuzun derinliklerine nüfuz eder. Sizden bambaşka bir benlik yaratabilir, sanat.
Hangi türü olursa olsun vaktinizi iyi geçirmenizi sağlar. Belki ruhunuzun ve hislerinizin uyanması da sanata bağlıdır. İçinizde çiçek açtırır ya da aklınızda uyanışa sebep olur.
Dünyayı da içindekileri de daha farklı bir gözle görebilirsiniz. Sanatçılar ve sanat severler her zaman naif kişilerdir. O yüzden de gereksiz polemiklerden kaçmak gereklidir.
Sanat ehlileştirir insanları, medenileştirir. Daha hassas ruhlarla daha iyi insanlığa evrilmenin yoludur.
Her zaman tartışma konusudur. Sanat toplum için midir sanat için midir, diye tartışılır. Aslında sanat medeniyet içindir.
Medeni bir toplum olmanın yolu sanattan geçer.
Yazar ve Şair Betül FIRAT