Etrafımıza bakındığımız zaman ne kadar çok sistem görüyoruz. Her yerin bir sistemi, her şeyin bir kuralı var diyoruz.
Sistemler ve kurallar elbette ki intizam için gereklidir; gereksiz dersek yalan olur.
Bir yerde katlanamadığımız bir şey varsa o da düzensizliktir. Düzensizlik de kargaşayı getirir beraberinde.
Çalışırken bile belli bir düzen içinde icraatlarınızı yapmak isteriz. Aradığımız düzen yoksa en basitinden yapacağımız işe yoğunlaşmamız veya odaklanmamız zor olacaktır.
Sistemler kimilerine göre de var olması anlamsız, insanları bir kalıba sokmak için yapılıyor gibi gelir; insanlar yerini ve zamanını bilsin denir. Dünya nüfusu bir kenarda dursun milletlerin nüfusunu düşünecek olursak; herkesin yerini ve zamanının bilmesinin mümkün olmayacağını da bilmemiz gerekli.
Aslında sistemlerin bir görevi de ulaşılabilirliği sağlamak olmalıdır. Bir anlamda da insanlar arasında eşitlik yaratması gerekli. Her zaman her sistem düzgün işlemez tabi ki; mesela benim ulaşamadığıma başka birisi zahmetsiz ulaşıyorsa ben sistem dışı elde eden iste sistem üstü sayılıyordur. Bu da kabul edilir bir şey değil nihayetinde.
İnsanlar düşünen varlıklar olsa da herkesin bir sınırı olduğu da bir gerçek. Sistemler de böyledir; her sistemin kaldırabileceği kapasite oranı vardır ve bunlar hesaplanarak bu sistemler kurgulanır.
Bir de dünyanın kendi kendine kurulan ve bütün insanlığın inanmasının istendiği sistemler vardır. Çoğu zaman kullanırız “Yenidünya düzeni” cümlesini. Dünyanın bir yere gitti yoktur hâlbuki sadece dengeler değişiyordur.
Dünyanın insanlara benimsetmeye çalıştığı bir şey var ki; sınıflandırma veya kategorilere ayırma. Sistemler bir yerde de sınıflandırmaya hizmet ederler. Hepimiz eşitiz ama kimi daha eşittir, şeklinde. Yine bir sistem üstülük mevcut kabul edelim ya da etmeyelim.
Evet, sistemler gereklidir; toplum düzeni için. En azından insanları kargaşadan kurtarıp gidecekleri yöne kadar eşlik edebiliriz sistemlerle.
Diğer yandan da kurgulanan sistemlerin de kendi hâkimiyeti üzerinde bir sisteme ihtiyacı olmalı. Sadece sistem üstlerine hizmet edecek bir sistem ayrılıkçı olacaktır. Sistem kurgulanıyorsa öncelikli amaç insanlığa hizmet etmesi olmalıdır.
Bir sistem özgürlükçü yaklaşımı, eşitliği ve gerçek anlamda bir düzen vaat etmiyorsa sistemin kendi açıkları var demektir.
Sistem üstü, sistem içi ve sistem dışı nitelendirmelerine gerek kalmayacak sistemler dileğiyle.
Yazar ve Şair Betül FIRAT