KABUL OLMAK

Ah ah diye mi başlasam, oflayarak mı? Genelde oy oy demeyi tercih ederim durduk yere uğursuzluk olmasın diye. İnsanlar ne bekliyorlar ne düşünüyorlar az çok kestirebiliyor insan da kendinden vazgeçmezcesine karşılamak lazım değil mi beklentileri? Yoksa ben hep mi yanılıyorum? Anlamak gerçekten

DEPRESİFLİKLER

Depresyon hastalık mı değil mi tartışmaları bir kenarda kalsın; depresyonlar da çeşit çeşit ayrılmış durumda. Mevsimsel depresyonlar da bunlardan biri. Mevsim geçişlerinde bizim de ruh halimiz değişir. Tam olarak mutsuzluk olmasa da adı bazen hislerimizi ifade edemeyiz. Ortada bir sıkıntı yokken kendimizi

TEKNOLOJİK YALNIZLIK

Teknolojimiz her geçen gün daha da ilerliyor. Artık insanlarla aramızda mesafelerin önemi kalmadı. Daha kolay ulaşabilir olduk birbirimize. Diğer yandan da sosyal olarak da birbirimizden uzaklaştık sanki. Bir tıkla ulaşabiliyorken her şeye zahmet etmemeye başladık birebir görüşmelere. Büyük bir kolaylık sağlamış olsa

ZEVKLER RENKLER AYRI

Nedir bu herkes bana uysun tavrımız. Zevkler ve renkler tartışılmaz, deriz ama yine de kıran kırana yarıştırırız. Zevkler ve renkler genelde ilgi alanlarıyla alakalıdır; kimseninki kimseye uymaz. Zaten uymak zorunda da değildir. Biri siyaha düşkünken başkasını maviyi seviyor diye kimse suçlayamaz. Herkesin

KESKİN KİBİR

Her şeyde olduğu gibi davranışlar da birbirine karıştırılıyor. Özgüven ve kibir arasında çok ince bir çizgi bulunmakta hâlbuki. Kendine ve başarabileceğine inanmak özgüven olduğu gibi kendini üstün görmek de kibir olmaktadır. Özgüvenli insanlar sınırlarını bilirler; kendilerini bildikleri gibi. Oysa kibirli insanların özgüven

İÇİMİZDE KALANLAR

Bazen olur ya; insan tam bir şey diyecekken susar, tamamlanmamış bir cümle asılı kalır havada. Belki gereği yoktur tam olmasının belki de boş vermişizdir. Ne olursa olsun kalır içinizde sustuklarınız.Siz susunca önemi kalmaz bir şeyin. Bazen olur öyle; sanki söylenecek her şey

ELEŞTİRİNİN YERSİZİ

Herkes bayılır yerli yersiz eleştiri yapmaya. Bugüne kadar her ne yapmış olursanız olun yine de eleştirecek bir şeyler bulurlar. Hiçbir şey tam değildir eleştiri severlere göre. Eleştirinin dozu ve yapısı önemlidir. Tabi ki eleştirmek lazım bazı şeyleri ama düşman savar gibi yapılanlar

BAŞARININ SIRRI

Başarının sırlarını sorsalardı bir sürü madde sıralayabilirdik. Gerçekten ne gerekli başarı için? Yetenek gereklidir mesela ama her şey yetenekle de olmaz ki. Yeteneğinizi etkin bir şekilde kullanamıyorsanız sizi başarıya götürmez. Önce başarılı olmayı istemek lazım tabi ki. Sonrasın da ise bizi başarıya

AYDINLANMA ANI

Bilgi ışığını ne zaman görürsünüz? Aydınlanma anını anlarsınız zaten görünce. Aydınlanma yani bilgi ışığı farkında olduğunuz zaman başlar. Konu ne olursa olsun bilirsiniz konunun asıl can damarından ne zaman yakaladığınızı. Farkına varmadığınız hiçbir şey için aydınlanma söz konusu olamaz. Bir konunun ne