AYDINLANMA ANI

Bilgi ışığını ne zaman görürsünüz? Aydınlanma anını anlarsınız zaten görünce.

Aydınlanma yani bilgi ışığı farkında olduğunuz zaman başlar. Konu ne olursa olsun bilirsiniz konunun asıl can damarından ne zaman yakaladığınızı.

Farkına varmadığınız hiçbir şey için aydınlanma söz konusu olamaz. Bir konunun ne kadar detayına inerseniz o kadar anlamış olursunuz. Ne kadar anlarsanız da o konu ile ilgili o kadar aydınlanmış olursunuz.

Bu yüzdendir ki herkesin uzmanlık alanı başkadır ve herkesin sizi aydınlatacağı konu farklıdır. Çünkü herkes yetkin olduğu konu ile ilgili ışığını yansıtabilir.

“Mum dibine ışık vermez.” denir ama şimdilik bu deyimle bizim alakamız yok. Çünkü aydınlanmadan kimse aydınlatamaz.

‘Aydınlanma Anı’ nı yaşamadan bir şey bilmiyor mu sayılırız? Tabi ki hayır… Bizim bilgilerimiz ve yetkinliğimiz farklıdır.

Herkes her şeyin ustası olamaz ve her konunun ustası farklıdır. Bu kişiler o konu ile yoğurulup o konuda yetiştirmişlerdir kendilerini.

Kimle karşı karşıya gelirseniz gelin önce sizi aydınlatacağı konu ile ilgili bilgisi ne kadar derin ona bakarsınız. O kişiden alabileceğiniz bir şey var mı yok mu önce buna karar verirsiniz.

Ya da karşınızdaki bir kişi değil de bir kaynak olabilir belki. Önce neye dayanarak yazılmış diye bakarak; size verilecek bilgilerin gerçekliğine bakarsınız.

Kaynak size güvenilir geldikten sonra ise öğrenme ve anlama aşamasını geçersiniz. Sonunda da neyi bilmediğinizi ve bilmediğimiz şeyin doğrusunu öğrenirsiniz. Neyin ne olduğunu ayırt edebildiğiniz zaman yani farkına varınca da aydınlanma anı gerçekleşir.

Bezen insanlar aydınlanmayı reddederler. Aydınlanmayı istemezler çünkü onlar zaten biliyordur her şeyi ya da en azından kendilerini öyle görürler. Paylaşılmayan bilginin doğruluğundan ise kimse emin olamaz.

Aydınlanmayı reddedenler için yapacak tek şey onları karanlıkla baş başa bırakmaktır ki zaten fazlasını talep de etmezler.

Aydınlanma anını yaşayan insan ise bilgiye aç olduğu için her zaman daha fazlasını isteyecektir. Işık bir kere nüfus etti mi sürekli bir bilgi akışının sağlanması istenecektir. Bu da insanları daha fazla geliştirir ve her zaman ileriye götürür.

Çok bilenleri bir kenara bırakın; siz aydınlanmanıza bakın!

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap