TUTARLIK MESELESİ

Bir söz vardır “Göründüğün gibi ol” diye. İnsanlar göründüğü gibi olamıyorsa bazen hiç olmamaları daha iyi olabilir.

Olduğu gibi olmayanlar insanlar her zaman için sorun teşkil eder. Kendilerini olduğu gibi değil de hiç olamayacakları gibi göstermek huy olmuş insanlarda.

Nedense hep farklı görünmek ister insanlar. Dışarıya gösterdikleri imajın herkes iyi olmasını ister. Ama insanlar sonsuza kadar saklayamazlar kendilerini.

İster bir tartışmada olsun isterse de çalışırken olsun kendi kimliğine döner herkes.

İnsanların asıl kişiliği mutlaka bir gün açığa çıkacaktır. Kimse sonsuza kadar farklı biri gibi görünemez ve yaşayamaz ki çevresi asıl kişiliğinin farkındaysa zaten güven sarsılması yaşamışlardır zaten.

İnsanlar kişiliklerini farklı göstermek yerine kendilerinde beğenmedikleri davranışları değiştirmeleri daha mantıklı olacaktır. Böylelikle rol yapmalarına ve ekstra yorulmalarına da gerek kalmaz.

Duyguları değiştirmek davranış değişikliği ile başlar. Bir anda farklı hissetmeyi bekleyemezsiniz ama davranış değişikliğine başlarsanız yavaş yavaş içsel değişim de başlayacaktır.

Önemli olan çevrenizin sizi olduğu gibi kabul etmesidir. Olduğu gibi kabul edilmediğiniz zaman başka biriymiş gibi davranmaya başlarsınız ve bu kişilik bölünmesine kadar gider.

İnsanların rol yapma çabaları gerçekten gereksiz bir girişim. Kendisiyle barışık olmayan insanların kendi kendilerine oynadıkları bir oyundur bu sadece ki çevreleri bir zaman sonra maskeleri düşürüp gerçek yüzlerini görecektir.

Kısaca insanlar önce kendileri ile barışık olmalı ve kimsenin kusursuz olamayacağını kabul etmelerinden geçer.

İçi dışı bir olmak demek aynı zamanda tutarlı olmak demektir. Bir zaman sonra dışarıya yansıttıkları ile uyuşmayacak davranışları mutlaka sergileyecek ve tutarsızlıkla suçlanacaklardır bu kişiler.

Sözün özü asıl mesele; Tutarlılık meselesi olmaktadır.

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap