VİCDANIN KADAR

Her varlık kütlesi kadar yer kaplar. İnsanların ise vicdanı kadar yer kaplaması lazım. Vicdanı olmayan insanlara denk gelmek ayrı bir problem olsa gerek.

Hiçbir şey size hitap etmeyebilir ama bu vicdansız olunmasını gerektirmez.

Siz var olabiliyorsanız her şeyin de var olma hakkı bulunmakta.

Bazen anlayamıyoruz zayıfı ezmenin ya da savunmasızı yok etmenin manasını. Aklımız değil aslında vicdanımız almıyor bunu.

Önce farklı olandan başlıyoruz yok etmeye ve bize uyumlu olmayan hiçbir şeye dayanamıyoruz.

Ne zaman kaybettik vicdanlarımızı, neden geri bulamıyoruz bilmiyorum. Tahammülsüz bir neslin yetiştiği de bir gerçek.

Vicdan dediğimiz aslında insanlık görevidir. Yaşam boyunca da yerine getirilmesi bir görev olmaktadır.

Bir canlının diğer canlıya karşı herhangi bir üstünlüğü olmaz ve hiçbir canlı yaşam döngüsünün dengesinin bozulmasını hak etmez.  Ama nedense hep güçsüzün üzerinde bir hâkimiyet kurma çabası vardır bizde.

Oysa birbirine karışmayan deniler gibi canlılar da birbirini yok etmeden sadece yanından geçip gidebilir.

Bazen aklımız almıyor bu kadar kötülüğün nerden çıktığına. Şeytanın içinde olsa gerek ama asıl iş insanın içindeki kötü surettir.

Vicdan pahalı bir mülk ve her kalpte bulunmayabiliyor. Yine de dünyayı vicdan sahibi kalplerin kurtaracağına olan inancımız sürüyor.

Sanırım tek sorun ego savaşları ve kendimizi diğer insan ve canlılardan üstün görme sanrımız.

Kendimize tanıdığımız hakları başka bir canlıya tanıyamıyorsak orada vicdan da bahsetmemiz olanaksızdır.

Vicdan yoksa geriye kalan hiçbir özellik de güzel olamayacağı gibi vicdan bir insanın en güzel ruh süsüdür.

Ruhunuzun derinliklerinde insanlık denenen mertebeyi su yüzüne çıkartabiliyorsanız vicdanınız temiz demektir. Aksi takdirde iyi ve güzel olan hiçbir şeyden bahsedemezsiniz.

İnsan madem düşünen bir varlık o zaman; vicdanının aldığını yapmalı ve vicdanı kadar konuşmalı!

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap