EŞİ KADAR KONUŞANLARDAN MISINIZ?

Genelde “Kocan kadar konuş.” derler ama cinsiyet eşitsizliği yapmamak için iki cinsiyete de hitap edebiliriz.

İnsanların tek başlarına güvenleri yok ya da gösteriş budalası olduklarından adı “Öğünmek.” gibi bir huyları var. Sırf öğünmek için ne olduklarını fark etmiyorlar sanırım; kendilerini yere göğe sığdıramamaları bunun göstergesi. Herkes hayatında birçok kez denk gelmiştir bu tip insanlara.

Kendi vasıflarını, birikimlerini ve akıllarını yok sayarak dolaylı veya dolaysız olsun eşlerinin yaptıklarıyla öğünen insanlara sormak istediğimiz şey “Eşi kadar konuşanlardan mısınız?”.

Kadın veya erkek olsun hiç fark etmez; yaptığınız hiçbir şey mi yok anlatabileceğiniz?

Bir ailede senin benim olmasa da ballandırarak anlatılanlarını eşiniz sayesinde olduğunu biz biliyorsak; bu sizin vasfınızın değerini düşürüyordur diye tahmin ediyoruz.

Yani eşi olmasaydı anlattıkları şeyler de olmazdı diye düşünemeden edemiyor bazen insan. Bir de kendi ailesinden belli bir kapasite ile gelenlere bakınız; aradaki mütevazılık ve kibirlilik farkını göreceksinizdir.

Tabi ki sürekli ben diyerek bencillik de yapmamak lazım.

İnsanlar sizi ne kadar merak ediyor da eşiniz kadar konuşuyorsunuz o da farklı bir boyut kazandırıyor tabi ki.

Soru sorulmadan kendi kendilerine anlatmaya başlayan insanlardansanız zaten şimdiden geçmiş olsun çevrenize.

Akademik kariyer yapıp bilimle uğraşanların, kariyerinin üstlerinde olanların bu kadar kibirlenmediğini görünce insanın aklına gelen tek bir şey oluyor; aşağılık komplekslerinin üzerinin örtülmeye çalışılması.

Komplekslerinizle insanları boğmadan önce kendi vasıflarınız, özellikleriniz, bilgi ve diğer birikimlerinizle insanlara farklı değerler katmak varken içi boş muhabbetlere gerek olmadığını hatırlatmak isteriz.

Bir insan önce kendini geliştirmeli ve yetiştirmeli. Yetiştirdiğiniz bir evlatsa ve topluma faydalıysa tabi ki bu da gurur verici olabilir ve konunun dışında tutulabilir.

Konuşma ve muhabbetin de bir adabı vardır ki her zaman abarttığımız bir şey. Bir şeyi ilk seferde anlayacak kapasitedeki insanlara defalarca günde birkaç doz vermenin bir yararı olmadığı gibi karşınızdaki insana da hiçbir katkısı olmayacaktır.

Her konuşma bilim semineri gibi olmaz tabi ki neticede insanız ama her konuşmanın da belli bir çerçevesi ve ayarı olmalı kesinlikle ki karşınızdakinin ilgi alanına giremiyorsanız. Dikkat çekmeye çalışmak yerine, kendinizle boğmamayı deneyebilirsiniz.

En başta söylemek gerekir belki ama ekleme yapalım; evet, insan olarak herkes eşittir. Lakin herkesin kültürü, yaşamı, gördüğü, çevresi, sahip oldukları ve ilgi alanları farklıdır. Önce bu kısmını kabullenebilirsek gereksiz konuşma ve tartışmalardan kaçınmak mümkün.

Konuyu birleştirmemiz gerekirse; eşiniz kadar konuşanlar yerine hayattaki ağırlığınız kadar konuşabilin.

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap