HA CESARET

Bugüne kadar cesaret edemediğimiz için neler kaybettik? İstediklerimizin zamanı şimdi değilse ne zaman?

Evet, birçok şeyden olduk sanırım; ufak bir cesaret emaresi göstermediğimiz için. Belki bir işten olduk belki bir sevgiliden belki iyi bir arkadaştan. O en çok istediğimiz ürün bizim değil artık sırf cesaret edemediğimiz için.

Aslında ne kadar önemli cesaret dediğimiz olgu. Cesaret edemediğimiz her şeyde bunun vermiş olduğu duygunun esaretini yaşıyoruz.

Belki o kadar istememiştik ki cesaret de edememiştik; bu akla gelen seçeneklerden sadece birisi.

Cesaret denilen de zaten anlık bir olgu. O an yapamadıysanız ellerinizden kayıp gitmesini seyredersiniz.

Hayatımızda o kadar önemlidir ki aslından cesaret… Gerektiği yerde itiraz etmek de bir cesaret göstergesidir mesela. Topluluk içinde veya yayında konuşmak da öyle sayılır ki herkes yapamaz zaten.

Hiç düşündük mü mesela, cesaret edemeyip de kaçırdığımız fırsatları. Cesaretsizliğimizin bize nelere mâl olduğunun muhasebesini bir yapmak lazım.

Bu belki de güzel bir gelecekten etti bizi, bunu bilemeyiz.

Neden en azından denemiş olmak gibi bir seçeneği seçmek yerine sessizce bize gelmesini bekleriz ki? Gökten yağmayacak sonuçta istediklerimiz.

Önce emeğini verdikten sonrası da cesaret etmek olacaktır. Bunu da planlarımızın bir parçası olarak görmek mümkün.

Cesur olmadığımız sürece hayatın bizi dahil etmeden önümüzden akıp gitmesini izlemek zorunda kalacağız.

Geçip giden hayatı izlemek yerine hayata katılmanın tam sırası olmalı.

Bir ömür cesaret edemediklerimize pişman olmaktansa bir anlık cesaret belki de tüm hayatımızı değiştirecek.

Kendimize sürekli telkin verecek olursak; şimdi değilse ne zaman, olmalı bu.

Şimdi tam sırası: Ha Cesaret!

Yazar ve Şair Betül FIRAT

Yorum Yap