Yolculukları severiz her zaman. Aslında en iyi yolculuk içsel olan yani içimize doğru yaptığımız yolculuk olsa gerek.
Hiç baktık mı içimize neler var neler yok veya neler olmalı?
Mesela herkeste olmasını beklediğimiz olgular vardır.
Bunlardan ilki mesela sevgi olmalıdır, diyebiliriz. İnsan, canlı ve doğa sevgisi ön planda olmalıdır. Bunların hepsini seven insanları hem mutlu hem de zararsız insanlar olarak nitelendirebiliriz. İçinde dünya ve içindekilere karşı sevgisi olmayanlar her zaman potansiyel olarak zarar verici nitelikte veya umursamaz insanlar olabilir.
Herkeste olmasını beklediğimiz diğer olgu adalet ve eşitlik olabilir. Eşitlik ve adil olmak her zaman aynı sanılsa da farklı olgulardır. İnsanları ve canlıları eşitleyebilmek için adalet gereklidir. Birbirini tamamlayıcı niteliktedir bu her zaman. Eşit olmak için dağıttığınız adaleti de herkese eşit verirseniz ki mümkün değil çoğu zaman; elinde olana daha fazlasını vermiş olursunuz ve yine eşitlik bozulur. Bu dengeyi korumak asıl meselemiz olmalı.
Başka bir olgu da iyiliktir. Aslında bütün olgular birbirine bağlıdır. İyilik de kötülük de içten gelen bir olgudur. Sizinle beraber yaşar ve sizinle beraber var olur. Yaşamınız boyunca beslersiniz bu olguları ve siz nasıl şekillendirirseniz ona dönüşür.
İçimizdeki olgulardan başka biri de aşktır mesela. Dünya aşkla da dönüyor olabilir. Herhangi bir varlığa duyulan katmerli sevgi olarak da adlandırabiliriz aşkı. Yoğun yaşanan bir olgu olması dolayısıyla etkiler insanların hayatını çoğu zaman. Kimisi acısını çeker kimisi kendisini yaşar. İçsel yolculuğunuzda her ne olursa olsun yerini alır.
Barış ve savaşı düşündünüz mü bu kadar olgu arasında? İçimize baktığımız zaman dünya barışı ve savaşı bir yana içimizde verdiğimiz savaşlar da vardır. Diğer yandan kendimizle barışmamız da istenir. Her zaman yaşarız bu olguları ve duyguları.
Olguları bir kenara bırakırsak eğer; içimizde ne var ne yok gibi bir ön değerlendirme yapmamız gerekir öncelikle. Hayata pozitif bakmak için içimizdeki savaşları bitirmeli, kendimizle barışmalı, sevmeli ve olduğumuz gibi sevilmeliyiz.
İçsel yolculuk bize kim olduğumuzu ve kim olmadığımızı hatırlatır. Sakin kafayla bir düşünmek, bakmak gerek; içimizden geçenlere. Adalet olmadan yaşanabilir mi? Aşksız bir dünya çekilir mi? Bir yerlerde birinin canı yanarken huzurlu olunabilir mi, sorularını cevaplayabilmeliyiz öncelikle.
O yüzden hiçbir yolculuğunuzu ertelemeyenin. Özellikle de içsel yolculuğunuzu ihmal etmeyin. Kaçmayın kendinizden ve kendinizle yüzleşebilin. En azından mutlu ve huzurlu bir hayat için gerekli bu yolculuk.
Neler neler geçer içinizden; biz bilmesek de siz bilin!
Yazar ve Şair Betül FIRAT
